Bir varmış bir yokmuş.....

C. M. Griffin'in  Ocak  2001 yazısından aktarılmıştır..

Bir varmış bir yokmuş:
Dövüş sanatları eğitmenleri ödün vermeyen,tavizsiz, güçlü ve zeki insanlarmış. Çünkü sadece geleneksel anlamda yaptıkları sanatı yükseltmek için çalışırlarmış .Çünkü yaptıkları işi meslek değil sanat olarak görürlermiş ve yaptıkları sanatı sadece sevdikleri için ve başkalarının da sevmesi ve faydalanması için öğretirlermiş.Tek amaçları topluma bir şeyler verebilmek imiş. Dövüş sanatlarını iş ve para kazanma vasıtası olarak değil, sanat olduğu için icra ederlermiş.Buda onları güçlü yapan en önemli etken imiş.
Bir varmış bir yokmuş;
Dövüş sanatı eğitmeninin  başarı ölçüsü,salonlarının büyüklüğü veya parıltılı arabalarında  değil nazik ama güçlü , zarif fakat dayanıklı ,ödün vermeyen ama saygılı öğrenciler yetiştirmekte aranırmış. Öğrencilerini kendi başarıları için değil, kendilerini öğrencilerinin başarıları  ve yükselmeleri için kullanırlarmış . Onları asla incitmezlermiş.Çünkü eğitmenler birer muhabbet kalesi, sevgi okulu, aşk mektebi gibi imişler.
Bir varmış bir yokmuş:
Dojanglar bir zamanlar alın teri dökme, eziyet ve çile çekme , çalışma  çabalama ve didinme, özveri ve gayret  okulları imiş.Aşırı derecede sıkı çalışmaktan dünyevi meseleleri konuşmaya  zaman kalmazmış.Çünkü toplanılıp dedikodu, gıybet ve ve başkalarına iftira edilen sosyal klüpler değillermiş.Müzik dinlenilmez, kolalar içilmez, partiler düzenlenmez imiş.Çünkü pasta hane ,diskotek  ve gece kulübü değiller imiş.
Bir varmış bir yokmuş
Dövüş sanatçıları salonlarını üstün meziyetlere sahip insan yetiştirmeye adanmış ibadethane mekanları gibi sayarlarmış.Müzik eşliğinde aerobik çalışılan dans salonları, çayların, kolaların içildiği Basit kahvehane mekanları veya yaz gelince sadece çoluk çocuğun dolduğu kreş yerine koymazlarmış
Bir varmış bir yokmuş:
Dövüş sanatları bir zamanlar disiplin üzerine kurulu imiş.Kişiye göre kemer değil, kemere göre kişiler belirlenirmiş.Bu sanat herkese uydurulmaz , herkes bu sanata uyarmış.Kişi kurallarına uymazsa asla belli bir kemere ulaşamazmış.Taekwondo müfredatı ve temelleri kişiye göre değiştirilmezmiş.Siyah kemere ulaşmak için verilmesi gereken gayret ve çabayı çoğu kimse gösteremediğinden  bu çok az kişiye nasip olurmuş ve onlar parmakla sayılacak kadar az imişler.
Bir varmış bir yokmuş:
Öğrenciler her kemer seviyesine ait tüm bilgiyi gerçekten bilmek ve uygulamak zorunda imişler. Her kesin kuşak kazandığı  ve yapılırken destek ve yardım gördüğü sıradan basit kemer imtihanları yapılmazmış.Bu imtihanlar o kadar zor ve zahmetli imiş ki ,imtihana girenler para ödemez, üstüne üstlük bir üst seviyeye geçenlere çeşitli ödül ve armağanlar verirlermiş.Maalesef çok az insan hediye kazanma şansına sahipmiş.Çünkü bir siyah kuşağa ulaşabilmek için 20 yıllık bir zaman dilimi gerekli imiş
Bir varmış bir yokmuş:
terfi sınavlarında çok büyük bir ciddiyet hakimmiş.Terfi sıvalarında .Anneler, babalar eşler, kardeş ve arkadaşlar solanda toplanmazmış. Çünkü bir şov değilmiş.İmtihanlar kişisel yapılır kişinin geçmesi kadar kalması da söz konusu olur, test sonucu daha sonra deklere edilirmiş.Kemer imtihanlarında her seviye için özel belirgin kıstaslar varmış.Misal uçar tekme için yüksekliği standart belirlenmiş yüksek bar konur herkesten bunu aşması istenir ,aşamayanlar terfi edemezmiş. Daha sıkı ve çok çalışmaları istenirmiş.Belli kemerdeki herkesten aynı mükemmellik istenirmiş ve sıradanlığa asla müsaade edilmez imiş.
Bir varmış bir yokmuş:
Bir zamanlar kimse seviye ve unvan peşinde değilmiş. Hiç kimse  shihan, soke,kwan jam nim veya grand master değilmiş.Çoğu sadece basit bir antrenörmüş.Hiç kimse yaş otuzunda iken grandmaster ( büyük eğitimci) olamazmış.
Bir zamanlar :
üniforma, dabok ve malzemeler sadece siyah ve beyaz imiş.Çok sade ve gösterişsiz imişler. Üzerlerinde palyaçolar gibi veya Hollywood artistlerinde olduğu gibi koca koca harfle sponsor adları, okul isimleri,rengarenk resimler,çıkartmalar desenler olmazmış.
Bir zamanlar;
Dövüş dergileri stiller, sistemler ve çalışma metotları içeren ciddi yayın organları imiş.Reklamlar , cinsel telefon hatları veya ilgi çekmek için çıplak kadın resimleri içermezmiş
Bir zamanlar;
Eğer taekwondo yapıyorsanız ,kaliteli küçük ama elit bir sosyal toplumun içinde imişsiniz.Kişiler geçmişi olan ve belli geleneklere sahip bu toplumun içinde olmak ile bir ayrıcalığa sahip olurmuşlar.Bu topluma dahil olmanın gururunu taşırlarmış, saygılı ve ağırbaşlı imişler.Sahte Bruce Lee numaraları yapan basit şarlatanlar, duvarlara tırmanan, arabaları dişleri ile çeken ip cambazları yokmuş..
Bir zamanlar:
Hava daha temizmiş ,çiçekler daha nefis kokarmış, kadınlar daha hoş ve güzel erkekler daha nazik ve kibarmışlar.Herkesin kalpleri kocaman ,gönül pencereleri alabildiğine geniş imiş.
Herkes birbirini çok severmiş...