-      

BAŞARININ ORANI

Postmodern Bir hikayeye göre; hayatta hedeflediği şeyleri bir türlü başaramadığını düşünen bir adam, eski bir dostu olan yaşlı Bilge’yi ziyarete gitmiş. Bilge, çevresindeki insanların kendisinden istifade ettiği son derece bilgili ve tecrübeli insanmış. Yaşlı Bilge, eski dostunun halini hatırını sorduğunda adamcağız;

-        “Vallahi durumum pek iyi değil. Bir türlü hayatımda istediğim noktaya gelebilmiş değilim. Bakıyorum da yaptığım işlerin yarıdan fazlasında başarısız olmuşum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.”, demiş

Bilge hafifçe gülümsüyerek;

-        “Canın buna mı sıkılıyor” diye karşılık vermiş. Adam,

 

-        Maalesef evet. Sana bunun için akıl danışmaya geldim. Durumumu düzeltmem için ne yapmam gerekiyor acaba?” diye sormuş. Bilge nazlı bir sessizlikten sonra arkadaşına şunları söylemiş.

 

-        “Sana tavsiyem bugün evine giderken bir kütüphaneye uğra ve New York Times’in 1970 yılı arşivini bul ve 930. sayfasına bak. Orada ihtiyacın olan bilgiyi bulacaksın.”

 

Adam, Bilge’nin yanından ayrılarak hemen en yakın kütüphaneye gitmiş. Gazetenin 1970 yıllığını bularak, arkadaşının dediği sayfayı heyecanla açmış. Ama derin bir hayal kırıklığına uğramış. Zira bu sayfada beysbol oyunu ile ilgili istatistiklerden başka bir şey yokmuş. Daha doğrusu dünyanın en iyi beysbol oyuncularından ve isabet yüzdelerinden söz ediliyormuş. Yıllıkta verilen rakamlara göre bu alanda birincilik, Ty Cobb’a aitmiş. Ty Cobb, kendisine atılan her on topun 3.67’sine isabetle vurmayı başarmış. Beysbol tarihinin en ünlü oyuncularından Babe Ruth bile bu orana ulaşabilmiş değildi.

 Adam birkaç gün sonra tekrar bilgenin yanına uğradı ve;

-        Dediğiniz yere baktım. Ty Cobb, 3.67 yazıyor.” dedi. Bilge hafifçe gülümsedikten sonra;

-        Gördün mü? dedi. “beysbolda topa isabet bakımından bir numaralı oyuncu bile 3.67’de kalmış. Bunun anlamı nedir? Kendisine gelen her üç topun ancak birine doğru düzgün vurabilmiş, yani…

-        Ya sen ne umuyorsun ki?”

-        Bu gazete haberinden anlaman gereken şu; “Sevgili dostum !

-        Pek te başarısız değilsin.

-        Ama beklentilerini makul bir düzeye indirmen, bundan sonra belirlediğin ara hedeflerini aşama aşama gerçekleştirdikten sonra, tekrar yeni bir durum tespiti yaparak başka ara (ileri) hedefler belirlemelisin.

-        İşte yaşamın böylece devam edip gitmeli. Unutma ! Hayat seçim yapmak, yeniden denemek, risk almak ve arada sırada da ıskalamaktır.”

Hikaye’den çıkarabileceğimiz bazı dersler;

-        Her başarısızlık, yeniden denemek için doğmuş eşiz bir fırsattır.

-        Profesyonellik, bazen ıskalayarak hatalarımızı görmek; bazen de neden başarısız olduğumuzu tespit etmektir. Akabinde de yeniden ve tekrar deneyerek mükemmelliğe ulaşmaktır.

-        Amatör olunmadan, profesyonel olunmaz.

-        Risk aldığımız oranda önümüze yeni fırsatlar açılır.

-        Elimizden gelenin en iyisini yapabilmek için en iyi şekilde hazırlanmalıyız.

-        Dahası yeterince ıskalamadan hedefi tam 12’den vuramayacağımızın da bilincinde olmalıyız.

 

Metin DALGIÇ