-     

OLUMSUZLUK DENİZİNDE BÜYÜMEK

Bir araştırmaya göre, ortalama ve nispeten pozitif sayılabilecek bir evde yetişen bir kişi 18'ine basmadan 148,000 kere "hayır" kelimesini veya neyi yapamayacağını duyuyor.

Aynı kişinin bu süre zarfında işittiği "evet" kelimesi veya şevklendirici, yapabileceklerini gösteren kelimelerin sayısı is çok daha az....

-        Peki bu ne demek?

Hayatta elde ettiğiniz sonuçlar eylemlerimizden davranışlarımızdan kaynaklanıyor. Eylemlerimizi davranışlarımızı ise düşüncelerimiz belirliyor. Düşüncelerimizi ise inançlarımız, inançlarımızı ise bilinçaltımızda çalışan programlama belirliyor...

Program da bilinçaltınızda çalışıyor. Programlama ise tekrarla oluyor ve 148,000 sıkı bir tekrarlama sayısı, sonuçta sıkı bir programlama sağlıyor...

Bu programlama inançlarımızı, inançlarımız düşüncelerimizi, düşüncelerimizi eylemlerimizi davranışlarımızı, davranışlarımız ise hayatta elde ettiğimiz sonuçları doğurur.

Yine bir araştırmaya göre günde 50.000 düşünce düşünüyoruz ve bunların %90'ı tekrar eden düşünceler.

-        Yani eski, tekrar eden bir kayıt gibi.

-        Ve tekrar eden düşünceler şablonlar, alışkanlıklar oluşturur.

-        Gerçek anlamda kendinizi bu tekrar eden düşüncelerle ipnotize edersiniz.

Ve bir başka araştırmaya göre de bu düşüncelerimizin %77'si negatif, kendimize zarar verici, engelleyici ve yaratıcılığı öldürücü.

Unutmayın; hayatta elde ettiğiniz sonuçlar

-        eylemlerimizden davranışlarımızdan kaynaklanıyor.

-        Eylemlerimizi davranışlarımızı ise düşüncelerimiz belirliyor.

-        Düşüncelerimizi ise inançlarımız,

-        inançlarımızı ise bilinçaltımızda çalışan programlama belirliyor.

-        Program da bilinaçltınızda çalışıyor.

Bununla da kalmıyor. Bilinçaltınız sizinle ilgili herşeyi kontrol ediyor. Mesela;

-        otonom sinir sisteminizi.

-        Kalp kaslarınızı,

-        bez salgılamalarınızı,

-        hormonlarınızı,

-        kısaca herşeyinizi kontrol eden bir sistemi

-        bilinçaltınız kontrol ediyor.

Şayet kendinize sürekli "ben savsağım" diyorsanız, bilinçaltınız hormonlarınızla, otomatik hareketlerinizle vb. çalışıyor ve sizin bir savsak gibi davranmanızı ve hareket etmenizi sağlıyor, hatta garantiliyor. "Ben sosyal değilim" dediğinizde, kendinizi bir köşede dururken buluyorsunuz. "Sen ne emredersen patron!"

Bilinçaltınız bir bilgisayardır. İçine ne program koyarsanız ona göre çalışır. Bilinçaltı koyduğunuz programı hiç sorgulamaz, hiç karşı çıkmaz. Patron sizsiniz ve ne söylerseniz o olur.

Hayal ettikleriniz, düşünceleriniz, algıladıklarınız, algılamadıklarınız, ne gördüğünüz, neyi kaçırdığınız sadece tek bir şey tarafından belirlenir: programınız! yani kendinize sürekli söyledikleriniz ve büyüme çağında sürekli duyduklarınız ve gözlemledikleriniz.

Peki şimdi bu kutununu dışına nasıl çıkacağız. Kendimizi olumlu şeyler yaşamak, daha iyi bir hayat, mutluluk ve sevinç için nasıl programlayacağız.

Aynen kendinizi daha önce programladığınız gibi. Bu sefer pozitifi sürekli tekrar ederek. Sizin için pozitif anlamda işe yarayanı bulacak ve ardından, bu yeni pozitif yol sizin bir parçanız haline gelinceye kadar emek vereceksiniz. Ve işe yaradığını gördükçe kendinizi daha da iyi hissedecek, daha bir dört elle sarılacaksınız.

Bu süreci hızlandıracak pek çok yöntem var. Onları da bulmak, kalbinizin size söylediklerini dinlemek tamamen size kalmış.

Metin DALGIÇ