"Başarı"
Yine bir antrenmanda idik .Sıkı çalışıyorduk.Hocamız bizden iyi çalışmamızı ve
derece yapmamızı istiyordu.
Her yanımıza gelişinde:
-"Daha sıkı ali senden madalya bekliyorum " diyordu.Ben her zamanki şakalarından
birine veriyor ses çıkartmıyordum..Bir, iki üç oldu.Dördüncüsünde
-" iyide hocam nasıl madalya getireyim.Kilomda Dünya ve Avrupa şampiyonları var
ve ben daha onlar yanında hem daha küçük hem de çok acemiyim "dedim
Bunun üzerine hocamız kesin çalışmayı ve etrafıma toplanın size "başarının
anahtarını " anlatacağım dedi.
Toplandık tabi ki.Çünkü her zaman ilginç hikayeleri vardı.
Üniversite öğrencisi matematik dersinin son anlarında sınıfa girmiş .Vasat bir
öğrenci imiş ,bir yandan da okul masrafları için çalışması sık sık derslere geç
kalmasına neden oluyormuş.Sınıfa girdiğinde Profesör tahtaya 2 tane matematik
sorusu yazmakla meşgulmüş ve kendisini görmemiş.Hocaları tahtaya yazdığı soruyu
çözüp ertesi gün kendisine getirmelerini istiyormuş.
Alelacele defterini çıkartıp problemleri not etmiş, acelesi olduğundan da ders
zili ile beraber kimse ile konuşmadan tekrar kampustan ayrılmış .
Akşam olup eve gelişinde gelişinde defterini açıp soruları çözmeye
çalışmış.Olmamış . biraz dinlenip tekrar denemiş yine olmamış.
-"Aman tanrım ne zor sorular.Asla çözemem ben bunları" deyip vaz geçmiş.
Ama gece olup yatağa girdiğinde aklını bir düşünce sarmış.
-"Eğer hoca bu soruları herkese ödev olarak verdi ise ve herkes 2 gün içinde
bunları çözecekse bende çözmem lazım"
yetenek ve seviyem yeterli ki hoca bu problemleri ödev olarak verebiliyor " diye
düşünmüş.Yapamaz ise diğer akranları karşısında öz güvenini kaybedeceğini düşünmüş.
Tekrar yataktan kalkmış ve bu 2 matematik sorusunu çözmeye başlamış.Saatler
ilerlemiş sabah güneş doğarken bayağı yorulmuş ve halsiz halde imiş ancak
soruları
çözmeyi başarmış.Üstünü giyinerek okulun yolunu tutmuş ve hocasına soruları
teslim etmiş.Aradan daha bir saat geçmeden profesör öğrencisini odasına çağırmış.Büyük bir
heyecanla
-Bravo, tebrikler .nasıl çözdün bu soruları" diye öğrencisine sarılarak
tebrik
etmiş.
öğrenci umursamadan:
-"iyide hocam bu sıradan bir ödev idi.Neden tebrik ediyorsunuz ? diye sorunca
Hocası
-"Olur mu evladım.Ben bu soruları verirken .Bu soruları dünyada hiç bir matematik
uzmanının çözemediği 2matematik sorusu olarak verdim.çözemezsiniz ama bir deneyin diye tahtaya yazmıştım" dedi.
Evet kendisinin dışında hiç bir öğrenci matematik sorularını çözememişti.Çünkü
diğerlerine çözemeyecekleri telkini yapılmıştı.
Ama hiç bir şeyden haberi olmayan bizim vasat öğrencimiz, özgüvenini
kaybetmediğinden o soruları çözmüş ve büyük bir başarıya imza atmıştı.
Başarmanın yolu önce başarıya inanmaktır.Başarının gücü yumruk ve
tekmelerinizde değil aklınız ve ruhunuzda saklıdır.
Önemli olan rakibinizin zorluğu değil sizin kendinizde hissettiğiniz başarmaya
olan inancınızdır.Milli dediğiniz sporcuların yaptıkları
asla sizin yaptıklarınızdan daha iyi ve mükemmel değildir.Şunu unutmayın
başarıya aç insanların yetenekleri,başarıya alışmış, karnı doymuş ,hedefi
olmayan insanların yapacaklarından her zaman için çok daha fazladır.
Unutmayın hayatta karşılaştığınız zorluklara
karşı siz kazanır veya siz kaybedersiniz.Zaferlerinizi kendinize mal ederken,
hezimetlerinizi başkaları üzerine atmak en büyük handikabınızdır. Kaybetme duygusu
içine girmek ve başaramama hissine kapılmak kaybetmek demektir.Sizi asıl mağlup
eden rakibiniz
değil bir tümör gibi beyniniz kemiren kendi duygularınız olur.
Bir an için bile olsa hırsınızdan ve kazanma arzunuzdan vazgeçmez iseniz Zaman
içinde büyük başarılara imza atan bir sporcu olursunuz"
Tabi müsabakada yenildim.Ama olsun senesi var.Olmazda bir dahaki sene.Olmaz
ise bir sene daha.
Çünkü hayallerim birkaç senenin ve bu birkaç sene içinde yaşanan bir kaç
hezimetin çalamayacağı kadar büyük ve güçlü.
Sizin hayalleriniz kaç metre...ufkunuzun genişliği ne kadar hiç ölçüyor musunuz.
|