BİLGİ
Hocamız, hepimizi dojangın ortasında topladı.
Salonun tam karşı duvarında bir masa ve masanın üzerinde bir kutu vardı.
-" Bugün basit ama önemli bir ders öğreneceksiniz " dedi.
"O kadar kolay ki içinizdeki en ufak olanınız bile kolaylıkla yapabilir ve anlayabilir"
Şimdi sıra ile hepinizin gözlerini sıkıca bağlıyacağım.Hepiniz sırayla bir arkadaşınızın yardımı ile o kutuya gidip içindeki cismi tanımaya çalışacak.
Gözü bağlı arkadaşlar merak etmesin dokundukları materyal kendilerine zarar verici şey değil ancak elbette korku veren, ürkütücü bir cisim olacak dedi.
Bazı öğrencilerin içini dokunacakları şeylerin korku verecek olması düşüncesinden dolayı bir ürperti kapladı.Acaba salonun öbür ucunda bir mukavva kutunun içinde ne saklı idi. Ancak gözlerini kapatıp gitmeye razı oldular.Hem meraktan ve hem de emir büyük yerden geldiğinden, razı oldular.İlk sporcular siyah kuşaklardı kutuya giden ve elini içine daldıran büyük sporcular bir çığlık atıyorlar ve korkudan havaya sıçrıyorlardı.Sıra biz ufak sporculara gelince hepsinin  bir korku başladı ve eyvah demeye başladık.Kutunun içindekini bilmediğimizden çeşit çeşit hayaller aklımıza geliyordu.Akrep, yılan ,çıyan veya bir fare olabilirdi.Minik sporcular korku verici veya bilemedikleri cisme dokundukça bazen solondaki sessizlik çığlıklara sahne oluyordu. Buda dersi eğlenceli hale dönüştürüyordu.Gözü bağlı olan sporcu kutuya elini daldırıp çığlık attıkça bir sonraki öğrenciyi bir korku kaplıyor gidip gitmemekte tereddüt ediyordu. Halbuki dokundukları cisim sadece bir kap içindeki su idi. Ancak suya her dokunan sporcu korkuyor ve irkiliyor elini hızla çekiyordu.Gözü bağlı her öğrenci yarışmayı kaybetti.
Hocamız
"Şimdi aynı hareketi gözleriniz açık olarak yapacaksınız dedi".Bu kez tüm öğrenciler salonun öbür köşesine konmuş mukavva kutunun içine konmuş kabın içindeki suya ellerini kolaylıkla daldırıp döndüler.Hiç korkmadı ve irkilmediler. Kutudaki sadece bir tasın içindeki  "su" idi.
Eğitmen sordu
-"gözleriniz bağlı iken suya dokununca ne hissettiniz"
Öğrenciler hep bir ağızdan
-"Korktuk ve irkildik" dediler.
-"Niçin" diye sordu eğitmen-" suyun soğukluğundan veya sıcaklığından mı etkilendiniz"
-"Yok hayır" dediler.-"Sadece bizim için bir sürprizdi ve su olduğunu bilmiyorduk"
-" peki ikinci kez gözleriniz açık iken çok rahat gittiniz ve irkilmeden elinizi kutuya daldırıp geldiniz" Bu kez niye korkmadınız dedi
-" Çünkü onun sadece bir su olduğunu gördük. Ve suyun zararsız ve faydalı bir cisim olduğunu biliyoruz. dediler.İlk gidişimizde onu tanımıyorduk.Bilmiyorduk .Bu nedenle korktuk ve düşman yerine koyduk. Ama ikinci gidişimizde ise onu tanıdık ve su olduğunu bildik

Eğitmenimiz devamla
" evet arkadaşlar bugün belki çok basit ama basit olduğunuz kadar gerek sizin hayatınız ve gerekse dünya barışı için çok önemli bir ders öğrendiniz " dedi.
Hoppala bu da neydi şimdi.Basit bir suya dokunmakla "Dünya barışı" arasındaki ilişki nasıl olabilirdi ? Hepimizi bir merak sardı.
Bir öğrenci
-"Hocam ben bir şey anlamadım " dedi.İki durum arasındaki fark sadece birincisinde bir bilgimiz olmaması idi.Su olduğunu düşünemedik.yeni bir şeye dokunduğumuzdan çekindik Tıpkı gençken ilk yüzme denememizdeki  sudan korktuğumuz gibi bir eydi. Çünkü oda ilk deneyimimizdi. Ama ikincisinde kabın su ile dolu olduğunu biliyorduk ve sürpriz olmadı."
 "Evet" dedi eğitmenimiz " ilkinde herhangi bir bilginiz ve beklentiniz yoktu, bu nedenle yeni bir deneyim olduğu için tecrübe edinmeniz gerekti.Ama ikinci kez farklılık his ettiniz Çünkü su olduğunu biliyordunuz ve tecrübeleriniz size suyun alelade bir şey olduğu ve size zarar vermeyeceğini söyledi.Bu iki deneyimde aklın iki farklı durumunu görebilirsiniz"
Eğitmenimiz devam etti:
" Şimdi bu ders hakkında iyi düşünün ve bunu günlük yaşantınıza uygulayın. Bilhassa daha çocuk iken karşılaştığınız yeni şeyler sizin için çok yeni ve bu nedenle olağanüstüdür. Karşılaştığınız yeni insanlar ve olaylar karşısında bilginiz olmadan ne kadar aciz duruma düşüyor ve önyargılı olabiliyorsunuz.Sizin aslında çok basit bir sudan korkmanızın sebebi ona ön yargılı ve bir düşman olarak yaklaşmanızdan ibaretti.Önce suya dokunan siyah kemerli sporcular sizi kasten aldattı.Onların yönlendirmelerine uydunuz ve hata ettiniz.Çünkü bilgi sahibi değildiniz.
Hayatta böyledir. Eğer hayata bilgelikle yaklaşmaz ve aklınızı kendi tecrübelerinizin bilgisi ile değil, başkalarının yönlendirmesi ile olayların üzerine sürerseniz her zaman başkalarının oyununa gelir ve onların birer piyonu olursunuz.Herkese düşmanca ve korkarak yaklaşırsınız.Unutmayın insanlar ve olaylara yaklaşmanız başkalarının telkin ve yönlendirmeleri ile olmasın.Çok okuyun bilgi sahibi olun.Olayları kendi aklınız tecrübeleriniz ve bilginizle değerlendirin.Bilgi sizin kendinize güveninizi arttıran en öneli silahtır.Kişilere ve olaylara "barışçıl" yaklaşmayı en güzel gerçekleştiren olgu "BİLGİ" dir.