![]() |
CİHAT
KUTLUCA |
Hocası Cihat Kutluca'nın milli sporcu
olması, Hamide için büyük avantajdı. Hamide hocası gibi başarılı olmak için ilk defa girdiği Yıldızlar Ankara Şampiyonası'nda birinci oldu, defalarca da bu başarıyı tekrarladı. İlk defa katıldığı Türkiye Şampiyonası'nda da birincilik kürsüsüne çıkınca gençlerde milli takıma girdi. Kendisinden daha çok çalışması, işin sıkı tutulması gerektiği kanısı oluştu. 1994 yılındaki Avrupa Gençler Şampiyonası'nı onun hedefiydi. 1992-94 içerisinde devamlı planla çalışmalar yaptı. Avrupa Şampiyonasıyla ilgi ilk sınavını Ankara Şampiyonası ile geçti. Milli takıma çağrılıp seçmeleri kazandıktan sonra artık Avrupa'nın yolu kendisine açılmıştı. Avrupa Şampiyonası'nda ilk maçına çıkan Hamide, Hollandalı rakibini 8-0 yendi. Alman'ı 6-2, yarı finalde İspanyol'u 5-2 yendikten sonra finalde İngiliz rakibini 3-1 mağlup ederek Avrupa Şampiyonu oldu. Hamide Bıçkın, Avrupa Şampiyonası'nda İstiklal marşı'nı okutturup, bayrağı göndere çektirirken yeni hedefini Dünya Şampiyonu olarak belirledi.Avrupa Şampiyonası'nda geldikten sonra çalışmalarını iyice artırdı, çünkü Avrupa Şampiyonluğu onu tatmin etmemişti. Asıl görevi yeni başlıyordu. Türkiye Şampiyonası'na girdi ve birinci oldu. Kamplarda yaptığı seçmeleri de kazanarak 1995 yılında Filipinler'de yapılacak olan Dünya Şampiyonası'na katılma hakkını elde etti. Yıllardır rüyalarını süsleyen gün gelip çatmıştı ve Hamide Dünya Şampiyonu olmak için Filipinler'e gitmişti. Artık kura çekimi sırası gelmiş, heyecan dorukta idi. Ama Hamide iki heyecanı ve stresi bir arada yaşıyordu. Kader bu ya çok sevdiği hocası Cihat Kutluca ile Hamide Bıçkın, iki ringde yan yan rakiplerini aynı saatte karşılaşacaktı. İlk maça Hamide çıktı ve Fransız rakibini 9-1 yendi, ikinci rakibi Koreli idi, bu rakibini de 5-2 yenerken hocası Cihat kutluca kendi maçını bırakmış Hamide'nin maçları ile ilgileniyordu. Derece maçını ise Cinli rakibi ile yaptı. Son raunta kadar 3-0 mağlup olan Hamide, son 2 dakikada durumu 4-3 yaparak maçı kazandı. Aynı şekilde yan ringdeki hocası Cihat Kutluca'da rakiplerini yenerek finale yükseliyordu. Yarı finalde de Portoricolu rakibini 3-1 yendi. Final saati gelmişti. Hamide finali Alman rakibi ile yapacaktı, ringe çıktılar, ilk puanları almaya başlayan Hamide maçı 8-2 kazandı ve Dünya Şampiyonu oldu. Ancak bu sevincini fazla yaşayamadı çünkü kendisinden hemen sonra hocası da finale kalmış o da maça çıkacaktı. Bu sefer ikinci stres kendini göstermeye başladı. Hocası Cihat Kutluca'nın da öğrencisine örnek olmak ve sevincini paylaşmak için İranlı rakibini yenmesi gerekliydi. O da öyle yaptı rakibini yenerek Dünya Şampiyonu oldu. Çifte mutluluk tablosu yaşandı. Belki de dünya tarihinde böyle bir olay yaşanmamıştır. Hocası ve öğrencisi ikisi de kürsüye çıkıyor, tüm dünyaya İstiklal Marşı'nı okutturarak bir ilke imza atıyorlardı. Dünyaya zor sığan bir sevinç yaşanırken maalesef bu iki kahramanın da Dünya Şampiyonaları jübile maçları oluyordu. Türkiye'ye döndükten sonra iki sporcu da müsabıklık hayatlarını bıraktıklarını açıkladılar. Henüz 17 yaşında bir Avrupa bir de Dünya Şampiyonluğu kazanma başarısını elde eden Hamide Bıçkın'ın sporu bu kadar genç yaşta bırakması çok üzücü bir olay. İmam Hatip Lisesi'ni bitiren Hamide, kendisini dünya kürsülerine çıkaran taekwondoya belki bir antrenör olarak geri dönebilir. Türk Taekwondo tarihinde hocasıyla birlikte Hamide Bıçkın bir efsane olarak anılırken, gençlere de örnek oldu. Cihat Kutluca Türk spor tarihine büyük skandal yaşayarak imzasını attı. Antrenman yapılan spor salonunda pas pas yapmadığı gerekçesiyle kamptan kovulan tek dünya Şampiyonudur. Cihat Kutluca 1971 yılında Ankara'da doğdu, eski bir taekwondocu ve Türkiye'de ilk özel taekwondo salonu açan bir babanın yani Nuri Kutluca'nın oğludur. Cihat Kutluca bir anlamda baba mesleğini sürdüren sporcudur. 1978 yılında babasının isteği ile taekwondoya başladı. Nuri Kutluca, Cihat'a uzun yıllar hem babalık hem de antrenörlük yaptı. Birçok defa Ankara Şampiyonaları'na katıldı. 1986 yılında ise milli takıma çağrıldı. 1987 yılında da milli oldu. Bu tarihte katıldığı uluslar arası turnuvalarda ilk defa birincilikler aldı. 1988 yılında Taekwondo sporunda kendini daha iyi yetiştirmek için özel bir salon açtı. Cihat Kutluca 3 kez Boğaziçi, 3 kez Belçike, 1 defa Almanya, 1 defa Hollanda ve 1 defa da İtalya turnuvalarında birincilik kürsüsüne çıktı. 1990'da Danimarka'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda ikinci oldu. Yine bu tarihte İspanya'da yapılan Dünya Kupası'nda üçüncülükle yetindi. 1993 ise Cihat Kutluca için tam bir skandal yılı idi. Dünya Şampiyonası seçmelerinde bu tarihlerde adam kayırma biraz daha fazla olduğu dönemdi. Cihat Kutluca ise formuun zirvesindeydi. Dünya Şampiyonası öncesi yapılan kampta, sorumlu antrenör Osman Pınarbaşı, Cihat Kutluca'ya salonu pas pas yapmasını istedi. Cihat "Ben sporcuyum, salon görevlisi değilim" deyip sert cevap verince Osman Pınarbaşı Cihat Kutluca'yı kamptan kovdu. Olay basına aksetti. Dönemin Bakanı Mehmet Ali Yılmaz'a kadar bu konu gitti. Baskılara dayanamayan teknik heyet Cihat'ı tekrar kampa almak zorunda kaldı. Talihsizlik bu ya ilk katıldığı Dünya Kupası'nda diğer sporcular gibi Cihat da derece yapamadı. Yoğun tepkiler ve tartışmalar gündeme gelirken 1994 yılında Hırvatistan'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda ikinci oldu. Konuşanlar ise sesini kesti. 1995'te bu sporcunun zirveye çıktığı andı; kendisine sahip çıkanları mahçup etmemek için Filipinler'de yapılan Dünya Şampiyonası'nda birinci olmalıydı ki, gerekli kişilere ağızlarının yapı verilmiş olsun. Cihat Kutluca kendisinden önce öğrencisini daha çok düşünen bir tiptir. Filipinler'de yapılan Dünya Şampiyonası'nda öğrencisi Hamide Bıçkın'la birlikte yan ringlerde rakiplerini yeniyorlardı. Hakem mola verdikçe, kendini unutup öğrencisine taktik veriyordu. Allah bu örnek tabloyu taktir etmiş olmalıydı ki iki sporcuya da Dünya Şampiyonluğu'nu nasip etti. Cihat Kutluca final maçında İranlı rakibini 7-4 yenerek bileğinin hakkıyla birincilik kürsüsüne çıktı. Yıllarca Cihat Kultuca'yı eleştirenlerin başında gelen Teknik İmparator İsmet Araz, karşılaşmaya gitti Esen Boğa hava Limanı'nda 12 yıl aradan sonra kazanılan iki Dünya Şampiyonluğu'nun ardından "iyi ki iki Dünya Şampiyonu çıktı. Bir iki yıl daha bu bizi sürükler. Zaten bu iki sporcumuzdan da bu başarıyı bekliyorduk"^diyerek duygularını dile getiriyordu. Cihat Kutluca şimdi aktif sporculuk hayatını bitirdi. Yani Dünya Şampiyonası Cihat'ın jübile maçı oldu. Ama bu spordan kopmadı, şimdi antrenörlük yapıyor. Şu ana kadar bir Dünya Şampiyonu, bir Avrupa ikincisi ve 4 uluslar arası şampiyon sporcu yetiştirdi. Tek isteği ise şimdi yıllar önce pas pas yapmadığı için kovulduğu milli takıma antrenörlük yapmak |