Taekwondoda
Başarıyı etkileyen fiziksel parametreler.
Syn .Ali Şahinin Yüksek lisans tezinden alıntıdır.
Tezin tamamı Türk ve Koreli taekwondocuların
fiziksel karşılaştırmaları üzerine kuruludur.İlgilenen arkadaşlara yollayabilirim.
Taekwondoda
başarılı bir performans ortaya koymak için fiziki uygunluk gereklidir.Fiziksel ve
fizyolojik yapı, yapılan spor dalına uygun olmadıkça yüksek sportif performans tam
olarak gerçekleştirilemez.Ancak fiziksel uygunluk yüksek prformansın tek önemli
şartı değildir.Sporda performansı etkileyen bazı fiziksel faktörler boy ve kilo,
vücüd kompozisyonu, aerobik güç, anaerobik güç, kubvvet, sürhat,
esnekliktir.Ayrıca teknik ve taktik başarıda müsabaka için gereklidir.
BOY VE KİLO
Değişik toplumlar ve
ırklar boy ve kilo gibi özelliklerde değişiklikler gösterir.BU özellik bilimsel
araştırmalar için temel oluşturur.(Kalyon 1990)
Vücüt ağırlığı
değişik eksersizlerle enerji harcanmasını etkileyen önemli bir faktördir.Belli
eksersizler vücüt ağırlığı fazla olan bir kişinin hafif olan kişiye oranla
harcıyacağı enerji daha fazladır.(gürses ve Olgun 1979)
Bireylerin kilo ve boy yapıları sportif performans açısından üst limitlerin
tahmininde kullanılan kriterlerdir.Ayrıca boy ve kilo ölçümleri kişilerin
sağlıkları, beslenme ddurumları ,büyüme periyortları hakkında çok önemli
bilgiller verir. Genel olarak çevre faktörlerinin büyüme açısından genetik
faktörlerden daha önemli olduğu bilinmektedir.(Tel 1996)
Vücüt ağırlığı
gelişmiş ülkelerde yaşla birlikte artış gösterir.Örneğin 1955 yılında yaş
ortalamaları 55,5 olan Amerikalı bayanların 30 yıl önceki ağırlıklarına oranla 11
kilo şişmanladıkları tespit edilmiştir.(Hartler 1969)
Bayanlarla erkekler
arasında boy ve kilo farklılıkları 15 yaşınadan itibaren başlamaktadır.Genellikle
bayanlarda boydaki artış 18 ila 20 yaşına kadar devam ederken erkeklerde 20-23
yaşına kadar devam eder.Bayanlar erkeklere göre daha kısadır.(Tel 1996)
Ramazanoğlu(1989) elit
düzeydeki taekwondocular üzerinde yaptığı çalışmada sporcuların boy
ortalamasını 176,2 (+-8,24) cm, kilo ortralamasını ise 65,5 (+-11,37)kg olarak
bulmuştur. Turnagöl ve arkadaşları (1992) tarafından yapılan araştırmada milli
takwondocuların boy ortalamasının176,0 (+-9,2) cm, kilo ortalaması ise 68,7 (+- 14,3)
kg olarak bulunmuştur.Tel (1996) taekwondocular üzerinde yaptığı araştırmada boy
ortalamasını 177 (+- 0,57)cam, vücüt ağırlığı ortalamasını 66,68( +- 11,14) kg
olarak tespit etmiştir.
Siklet sporu olmasına rağmen göreceli olarak
taekwondocuların boylarının, vücüt ağırlıkları ile kıyaslandığında ,bazı
mücadele sporlarına nazaran ince ve uzun yapıda oldukları söylenebilir (Tel 1996)
VÜCUT KOMPOZİSYONU
İnsan vücüdu yağ,kemik, kas hücreleri ile hücre
dışı sıvılardan oluşur.Vücüt kompozisyonu bu dört gurubun beeirli oranlarda bir
araya gelmesiyle mükemmel bir hale gelir.(kalyon 1990)
Kas ve yağ dokulareı analiz edildiğinde , kas
hücrelerinin %70'i su %7'sinin yağ ,%22'sinin protein olduğu tespit
edilmiştir.Vücudda yağ hücrelerinin fazla olması ,kaslar üzerinde frenleyici etki
yapacağından kaslar görevlerini ekonoımik ve etkili bir şekilde yerine
getiremiyeceği için hareketler kısıtlanacaktır.(Ziyagil 1991)
Vücüt kompozisyonunu etkileyen en önemli faktörleri
yaş,kas yapısı ,fiziksel aktivite,hastalıklar ve beslenme olarak sayabiliriz.(Doğu
1984)
Vücüt yağ dokusu ,insan vücudunda yapısal bir
bölümdür.Vücut yağının 3 önemli fonksiyonu vardır.Bunlar.
a-Vücut ısısını koruyan bir izalatör
b-Enerji üretimiiçin metabolik bir yakıt.
c-Koruma için tampon
Böylece vücüt yağının organizmada belirli bir
miktarda bulunması esas bir gerekliliği arzeder. Her insan için farklı oranlarda
bulunur. Yağ dokusu inaktiftir ve performansı olumsuz yönde etkileyen bir
faktördür.Genellikle bireylerin aktivetelerde düşük yağ oranın asahip olması
fiziksel performansta daha çok iş yapmasını sağlar.Yağ kolay okside olmadığından
hızlı enerji üretimine katkısı fazla değildir.Aynı zamanda lüzumsuz bir kitle
olduğundan fazla enerji harcanmasına neden olur.Antrenman tipine bağlı olarak yağ
kitlesi azalır.(Akgün ve Ark 1989)
Genellikle vücüt yağ oranının normal değeri erkekler
için total vücut ağırlığının %10-15 kadınlar için ise % 15-20 ,Erkeklerde %20
den ytukarısı ,kadınlarda % 30 dan yukarısı şişmanlık olarak kabul edilir.(Zorba
ve ziyagil 1195)
Spor branşlarını incelediğimizde futbolcuların
vücut yağ yüzdesi (VYY) 7,36 (+-0,48 ) (Yamaner 1990)
Kuter ve Öztürk (1992) tarafından yapılan çalışmalar basketbolcuların yağ
yüzdesi 10,7( +-0,75) ,
Yaman ve coşkuntürk (1992) tarafından yüzücülerde yapılan çalışmalarda
ise %8,8(+-3,2) olarak bulunmuştur.
Bireysel ve s,klet sporları incelendiğinde; Akkuş(1994)
elit haltercilerde yaptığı çalışmada %8,12 (+-2,7) ,Ziyagil (1991) sikletlerinde
birinci olan 9 genç güreşçinin VYY sini ortalama 6,57( 1,27) bulmuştur.Yaman ve
coşkuntürk (1992) tarafından orta mesafe koşucularında ise %7,8(+-1,0) VYY
bulmuştur.Taekwondocularda VYY si 7,66( +-0,94) olarak bulunmuştur.(Tel 1996)
Taekwondo sporunda vucut yağ yüzdesinin
fazlalığının genel hareketliğiğe ve prformansa olan olumsuz etkileri sebebiyle
düşük tutulması sportif başarı açısından olumlu olacağı kanaati yüksektir.
AEROBİK GÜÇ (Max V o2)
Kişinin birim zamanda kullanabildiği oksijen miktarı aerobik
kapasiteyi belirler. Kişiye giderek artan bir işyaptırıldığında
kullanılan oksijen miktarıda lineer bir şekilde artmakta ve sonuçta öyle bir noktaya
gelinmektedirki bu noktadan itibaren iş artsa bile oksijen kullanımı artık fazla bir
artış göstermemekte ve aynı düzeyde kalmaktadır.İşte bu noktada kişinin
kullandığı oksijen maksimaldır.-maxvo2 bireyin kodiorespiratuvar dayanıllılık
kapasitesi veya kondüsyonunun en ,iyi kriteri olarak kabul edilir.(Akgün 1986)
Dayanıklılık
gerektiren sor dallarında sporcuların maxvo2 değerleri daha yüksektir.
Astrand ve Rodahl (1986) maksimal aerobik kapasitenin bireyin yaşına ,cinsiyetine,
ağırlığına , vücut yapısına komdüsyon düzeyine göre düştüğü gibi ırksal
ve çevresel faktörlerin (iklim ,yükseklik, sıcalık, gürültü, hava basıncı,
soğukluk vb.) etkisindede kalabildiğini söylemektedirler. Yine aynı araştırmacılar,
düzenli ve gittikçe artan antremanların kişide maksimum oksijen alımını %10-20
civarında arttırabileceğini savunmuşlardır.
MaxVO2 18-20 yaşlarında en yüksek değerine erişir ve sonra tedricen azalmaya
başlar.Bu azalma muhtemelen biyolojik yaşlanma ve hareketsiz yaşama bağlıdır. Zira
yaşla vital kapasite , kalbin maksimal atım volümü , maksimal kalp atım sayısı
azalır. Yaşla görülen bu fizyolojik değişiklikler durdurulanam., fakat
yavaşlatılabilir.70 yaşonda maksimal aerobik güç 20 yaşındakinin ancak %50 si kadar
olur. 65 yaşındaki bir erkeğin maksimal VO2 değeri 25 yaşındaki bir kadının
maksimal VO2 'si kadardır.( Akgün 1989)
Spor yapan guruplarda MaxVO2 hakkında yapılan çalışmalarda
Akkş(1990) S.Ü.Beden eğitimiveSpor Bölümü öğrencileri üzerindeki
araştırmasında aerobik güçlerini 43,66 ml / kg /dk .Hazar ve Arkadaşları(1992) elit
güreşçilerde yaptıkları çalışmalarda aerobik güçlerini ortalama 48,24 (+- 4,80)
ml /kg /dk olartak bulmuşlardır.Yamaner (1990) futbolcularda yapılan çalışmalarda
ise 59,35 (+-1,26) ml /kg /dk ,Tel (1996) taekwondo milli takımı sporcularının maxVO2
değerini 50,34 (+- 2,69)olarak bulmuştur.
Bu ölçümlere bakıldığında aerobik dayanıklılığın taekwondo sporundada
gelişmiş gelişmiş bir seviyedeolması gerekmektedir.Dolayısıyla düzenli taekwondo
antremanı kişinin aeronbik dayanıklılık düzeyinde olumlu etki yapmaktadır.
ANAEROBİK GÜÇ
Anaerobik güç : Organizmanın yeterli oksijen almadığı fakat çalışmaya devam
edebildiği ,oksijensiz çalıma kapasitesidir.20-30-40 saniye gibi kısa bir sürede
yapılabilen yüklenmelerdir.Ani hızlanmalarda ,sürhat koşularında, taekwondo sporunda
ise 15-30 sanyearasındaki ikili mücadelelerde ve kombine tekniklerde önemli yeri
vardır.
Anaerobik güç antreman bilimi açışından tanımlanacak olursa : Bir sporcunun yüksek
yüklenmeler atında oksiensiz bir ortamda ,oksijensiz enerji sistemleri ile bağlantılı
olarak iş yapabilme ve enerji üretebilme gücü olarak tanımlarır.( Pulur 1991)
Kısa süreli şiddeti yüksek eforlarda acil
anaerobik enerji kaynakları kulllanılır.Miktarları az 0lduğundan bu eforun devamı
ancak bu enerji kaynaklarının tekrar yerine konulmasıyla mümkündür.Beş yada daha
fazla yıl yüksek seviyede anaerobik güç sporlarını yapmış sporcular ,antremansız
yada dayanıklılık antrenmanı yapmış kişileregöre %30 daha yüksek anaerobik
kapasiteye sahiptirler (Şenel 1991)
Sportif çalışmaların nitelik ve niceliğine göre yaklaşık 2-6 dakikaya kadar enerji
ihtiyacı anaerobik ortamdan elde edilir.
Spor yapan guruplarda
yapılan araştırmalarda Beden Eğitimi ve Spor Bölümünde öğrencilere yönelik
incelemede , Akkuş(1990) öğrencilerin anaerobik gücünü 108,2 kg /m /sn olarak
bildirmiştir.
Anaerobik gücün bazı branşlardaki değerleri ise Yamaner (1990)tarafından
futbolcularda 131,18 (+-7,33) kg /m /sn olarak, Özder ve Günay (1994) tarafından
basketbolcularda 140,51 kg /m /sn , hentbolcularda 130,1kg /m /sn olarak,Tel (1991)milli
taekwondocularda 132,58 (+-11,58 ) kg /m /sn olarak bulmuştur.
Bu araştırmalara bakıldığında taekwondo baranşında anaerobik kapasiteninde
gelişmiş olması ve taekwondodaaerobik ve anaerobik kapasitelerin antrenmanla
geliştirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
KUVVET
Kuvvet bir dirence karşı koyabilme yeteneğidir.Her spor dalının özelliği nedeniyle
kuvvete olan ihtiyacı varklıdır.Halter sporu kuvvete en çok ihtiyaç duyulan spor
dallarından bir olurken dayanıklılığın tartışmasız örneği olan maroton kuvvete
az itiyaç duyulan spor dallarından biridir.(Kutlu 1996)
Kas kuvveti bir kas yada kas gurubunun uygulayabildiği maksimal dirençtir.(Akgün 1989)
Antrenman bilgisi açısından kuvvet kavramına yönelik tanımlar özetlendiğinde
kuvvetin sporcunun temel motorik özelliği olduğu ve antrenman yüklenmeleri ile
değişebileb sportif gücün verimliliğin ana unsuru olduğu söylenebilir.(Sevim 1995)
Kuvvet 3 gurupta incelenebilir
A-) Temel kuvvet: Kasların kasılması eile elde edilen en büyük kuvvet
B-) Çabuk kuvvet: Kasların en çabuk kasılması ile ortaya çıkan ve bir direnci yenen
kuvvettir.
C-) Kuvvette devamlılık: Organizmanın uzun süre devam eden kuvvet yüklenmelerinde
yorgunluğa karşı koyabilme yeteneğdir.( Muratlı ve Sevim 1997)
Hemen her spor dalında, kas kuvvetini muayyen bir dereceye kadar arttırmak gerekir.Her
spor türünde değişik türdeki kuvvetler verimliliğe etki etmektedirler. Mesela gülle
atmada çabuk kuvvet ,halter kaldırmada temel kuvvet, kürek çekmede kuvvette
devamlılığın önemi vardır.
Taekwondo sporunu incelediğimizde bu sporunda kuvvet çalışmalarına ihtiyaç duyduğu
görülür.Taekwondo için kuvveti vuruş yapabilme, tekniklerin vuruç gücünü
arttırabilme ve rakibe karşı direnme olarak niteleyebiliriz. Taekwondo müsabakaları
rakiple direkt mücadeleyi gerektirdiği için her müsabığın çabuk kuvvete ihtiyacı
büyüktür.
Taekwondo müsabakaları her üç dakikada arasında birer dakika dinlenme şeklinde
gerçekleştirilir.İlk etapta mücadele edebilmek için çabuk kuvvete, aynı ünde bir
sporcunun 5-6 müsabaka yapacağı düşünülürse kuvvette devamlılığa ihtiyaç
vardır.
Sporda kas kuvvetinin , kuvvet olarak değerli olabilmesi için sinir sistemi tarafından
kontrol edilmesi gerekir. Her hareketin altında oldukça komplike sinirsel bir
koordinasyon mekanizması yatar. Kuvvet antrenmanları ile yanlız kasın değil, bu
sinirsel mekanizmanında antrene edilmesi gerekir.( Akgün 1989)
Kas kuvvetini etkileyen faktörler incelendiğinde şunlar görülür.
Boy, kilo, yaş, cinsiyet, sinirsekl faktörler, kas yapısı, vüct yağ oranı, sosyal
faktörler, alt ve üüst extremiteler ve bunların uzunluğu ,eklem yapısı, kasılma
hızı, kas lif düzeni, fiziksel uyum, kondüsyon, ırki gfaktörelervücut tipi, stres
ve pisikolojik yaşantı kas kuvvetini etkileyen faktörlerdir.
Hazar ve arkadaşları (1992) tarafından elit düzeydeki güreşçiler üzerinde yapılan
çalışmalardasağ el için 48,47 (+- 5,46) kg ,sol el için 46,41 (+-5,34) kg, bacak
kuvveti içinde 181,3182 kg olarak, Yamaner (1990) tarafından futbolculara yapılan
çalışmada sağ el için 39,11(+- 6,81) kg, sol el için 42,94 (8,85) kg, ziyagil ve
arkadaşları (1995) tarafından güreşçilerde yapılan çalışmalarda sağ el için
46,78 (+-7,27) kg, sol el içinde 46 (+-7,27) kg, sırt kuvveti içinde 157,17 8 (+-37,01)
kg olarak bulunmuştur.Tel (1996) milli taekwondocularda yaptığı araştırmada sağ el
için 46,98 (+-7,05) kg, sol el için 46,98 (7,23)kg, bacak kuvveti 155,35 (+-29,50) kg ,
sırt kuvveti 155,35 (+-30,36) kg olarak bulmuştur.
SÜRAT
Sporcunun en önemli motorik özelliklerinden olan sürhat değiik biçimlerde
tanımlanabilir.
Sürat: Sporcunun kendisini en yüksek hızda bir yerden bir yere hareket ettirebilme
yeteneği yadahareketlerin mümkün olduğu kadaryüksek hızda uygulanması yeteneği
olarak tanımlanabilir.(sevim 1995)
Sürat: Sadece bir yerden bir yere hareket ettirmekle oluşmaz.Diğer bir değişle tüm
vücudun yada vücüdun belli bölümerinin vbir hareketi uygularken luşturduğu hız
olarak kısacası,"vücudu yadabir bölümünü yüksek hızda hareket ettirebilme
yeteneği" olarak şeklinde tanımlanır.( Sevim 1995) .Örneğin bir taekwondocunun
tekme atmadaki sürhati gibi.
Fizik açıdan ise sürhat = Yol / Zaman formülü ile tanımlanır.
Sportif açıdan sürhat 3 tip altında incelenebilir.
1-)Tepki sürhati (Reaksiyon sühati-Çabukluk)Bir hareket için çok sürhatli bir
şekilde tepki gösterme yeteneğidir.(Muratlı ve Sevim 1977) .Örneğin taekwondoda
atağa karşıkontra teknik gibi.Taekwondoda en gerekli olan sürhat tepki sürhatidir.
2-)Özel Sürhat (Hareket Sürhati): Belirli bir mesafeyi mümkün olan en yüksek hızla
kat etmek ki,her spor dalına göre bu mesafedeğişir.(Muratlı ve Sevim 1977).Örneğin
üçlü dörlü kombine teknkleri en kısasüredeyapabilmek.
3-) Sürhatte devamlılık: Özel sürhattin kısa bir süre sonra düşürülmemesi,
başka bir deyişle uzunca süren bir müsabaka süresncedevamlı olarak hareketleri
sürhatli bir şekilde yapabilme yeteneğidir.(anaerobik dayanıklılık)
Azami hızla yapılan yüklenmeler sürhat gelişmini
sağlar.Öteki özelliklere oranla daha az geliştirilebilen bir motork özelliktir.Başka
bir deyişle ;Sporcunun genetik özelliği onun sürhatliliğinde büyük
etkendir.(Muratlı ve Sevim 1977)
Reaksiyon sürhati taekwondodageliştirilmesi gereken bir özelliktir.
Reaksiyon şu şekilde oluşur.Bir uyaran youyla duyu organlarının birisi
uyarılır.Emir sinirler yolu ilemerkezi sinir sistemineolan kaslara ulaştırılır ve
burada emir oluşur.Emir sinirler yolu ile hareketi uygulayacak olan
kaslaraulaştırılır ve kaslarda istenen emri uygulayarak hareketi uygular (Muratlı ve
Sevim 1977)Taekwondoda bu laşışmaya eldiven çalışmasındaki orta seviyeye ve yukarı
seviyeye ani eldiven göstererek çeşitli reaksiyon çalışması yapılması örnek
gösterilebilir.
Refleks reaksiyona göre daha kısa birzamanda oluşur.Merkezi sinir sistemi işe
karışmaz.Reflekste emir duyu organlarından direkt olarak hareket sinirlerine geçer ve
kaslar yolu ile hareket uygulanır.
Refleks zamanı 0,01-0,02 saniyedir.Yani reasiyona göre 10-20 kat daha
hızlıdır.Reaksiyn çalışmalar le şartlı reflekse dönüştürülebilir.(Muratlı ve
Sevim 1977)
Taekwondo sporunda tekniklerden tam verim alabilmek için harekette doğruyu bulduktan
sonra, çeşitli yön ve pozisyonlarda teknik refleks hale getirilir.Bu sürhatte tam
verimliliğe ulaşmak için.taekwondo çalışma prensipleri geliştirici ana unsurudur.
ESNEKLİK
Esneklik eklemlerin en geniş açıda maksimal hareket edebilme sınırı ve kasları en
uygun ve ekonomik şekilde kullanabilme yeteneğidir.(Updeyke and Janson 1970) .Esneklik
öezelliği sporda motorik güce erişebilmek içinönemli bir yer tutar ve
antrenmanların temel unsurudur.İyi geliştirilmemiş bir esneklik şu durumlara neden
our.
1-Teknik bir hareketin öğrenilmesini engeller ve zorlaştırır.
2-Sakatlıklara neden olur.
3-Diğer özelliklerin öğrenilmesini ve uygulamasını zorlaştırır.
4-Hareketin açısını sınırlar.
5-Kombine spor dallarında hareketein uygulanış kalitesini kötüleştirir.(Sevim 1995)
Mc Gue (1953) esnekliği etkileyen faktörler olarak; Kemik yapısı,
kaslar,ligamentler,bağ kapsülleri, tendon yapıları, yaş ,cinsiyet, vücüt tipi ve
ısınmayı sıralamaktadır.Bunun dışında aktivite ve katılımındaesnekliği
etkileyeceği veaktif kişilerin aktif olmayanlardan daha esnek olduğunu belirlemiştir.
Esnekliği geliştiren en iyi hareketler eklemlerin mutedil fakat sabit devamlı bir
şekilde gerilmesidir.(Akgün 4-1989)
Esnekliği yüksek olan koşucunun adımları o oranda uzun
olur.Yüzücünün kulaçları daha etkili, engekl koşucununengelleri aşması daha kolay
olur.(Akgün 1989). Taekwondo sporundada özellikle omurganın.,kalçanın, bacakların ve
ayak esnekliğinin kazandırılmış olması gerekmektedir.
Esnekliği dinamik ve statik diye 2 ye ayırabiliriz.
Statik Esneklik: Eklemin durumu belli bir süre korunur ve bu uygulama sırasında yük
verilir veya verilmeyebilir.Örneğin bacağı öne kaldırdıktan sonra bu pozisyonda
bekleme , oturuşta veya ayakta duruştan öne bükülme ve bu pozisyondabekleme(Sevim
1995)
Taekwondo sporunda ısınma hereketleri sırasında statik
esnetme çalışmaları ağırlıklı olarak yapılır.
Dinamik Esneklik: Genelde statik esneklikten daha büyüktür ve kas kullanımı daha
yoğundur.Çalışma uygulanırken belli bir ritim ve hız vardır.Örneğin kulaç
atmanın arka arkaya uygulanması, spirinterlerin koşu adımlarının sürekli ve
abartılı bir şekilde ( dizlerini karna çekerek) yaptıkları çalışma.Taekwondo da
Pande-Tolyo (DönerTekme) tekniğinin uygulanışı.Kasların esnekliğini dış
etkilerlede değişkliğe uğratabiliriz.Isı, günün belli saatleri uyku, uyku halinde
dfeğişk pozisyonlardauzun bekleme gibi.(Tel 1996)
Taekwondoda esneklik çalışmaları yoğun bir şeklde yer
alır.Esnekliği daha fazla olan bir sporcu daha uzun mesafeye daha güçlü tekme
atabilir ve hücumlara karşı çok rahat bir şekilde korunabilir.Taekwondonun en önemli
çalışmalarından biride cimnastik çalışmalarıdır.Çalışma öncesi cimnastik
hareketlerinin yapılması kasların gevşemesi içindir.Bu hareketler teknik antremana
hazırlayıcı koşular, diz çekmeler, sıçrama, kalça hareketleri ve esneklik
hareketlerinden oluşur.
Cho ve Choe (1988) Tarafından yapılan araştırmada kontrol
gurubu ile taekwondo antrenmanı yapan gurup arasında esneklik açısından istatiki
açıdan çok önemli fark bulunmuştur.(P<0,05)
Ramazanoğlu (1989) tarafından yapılan 14 elit taekwondo
sporcusu ile 14 normal taekwondo sporcusu arasındayapılan esneklik testlerinde arada
çok büyük farklar olduğu ortaya çıkmıştır.
Spr yapan guruplar incelendiğinde Akkuş (1990) S.Ü Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
öğrencilerinin esnekliklerini 32,88 cm olarak ,Ziyagil (1995) Türkiye şampiyonu olan
güreşçilerde yaptığı çalışmada sporcuların esnekliğini ortalama 37,13 (+-6,20)
cm,Yamaner (1990) tarafından futbolculara yapılan çalışmada ise 22,18 (+-3,84) ,milli
taekwondocularda 32,00 (+-5,06) cm olarak bulmuşlardır.
TEKNİK
Taekwondo da sporun verimliliğine etki eden en önemli
öğelerden biride tekniktir.Tekniğin temelden doğru öğretilmesi, reflekslerin ve
kombine hareketlerin doğru öğretilen bu temel teknikle geliştirilmesi sporcunun
başarıyı yakalamasındaki en önemli unsurlardandır.
Taekwondo sporundaki motorik unsurları tam bir sporcunun
teknikleri eksik veyanlış öğrenmesimüsabakalardaki başarısını olumsuz yönde
etkiler.
Taekwondoda branşın motorik özellikleri yanında tekniğin iyi bir
şekildegelişririlmemesi başarılı bir taktik uygulamaya imkan vermez.
TAKTİK
Taktik: Bir müsabakayı yada maçı kazanabilmek için izlenecek
stratejiyi ifadeeder.Taktik sportif müsabakanın büyük olasılıkla galibiyetle
sonuçlanabilmesi için sporcunun teknik elementleri becerikli bir şekilde uygulayabilnme
yada birleştirebilme yeteneğinin gelimiş olmasına bağlıdır.
Takım halinde yapılan spor türlerindeki teknik uygulama ile ferdi branşlardaki
uygulamalar arasında farklılıklar vardır (Muratlı ve Sevim 1977)
Taekwondodarakibin daha önce izlenerek teknik özelliklerinin belirnenip bu tekniklere
uygun taktik geliştirip, müsabakaya çıkılması avantajlı bir durumdur.
|