Taekwondo'da
zafer ve yenilginin anlamı nedir

Taekwondo hayatın bütününde yapılan her mücadeleyi ,"zafer" olgusu üzerine inşa eder.Şiddetli zorbalık karşısında aşırı derecede bozguna uğramak sizin için hayatınızın sonu yani ölüm demektir.Bu sebepler yüzünden taekwondo kalbinizde her zaman kesinlikle kazanma duygusunu yerleştirir.Taekwondoda zafiyet,bozgun ,tereddüt, şüphe ve hayal kırıklığı duyguları asla barınamaz.
Bu son derece doğal ,basit ve temel bir gerçektir.zafer veya bozgun tartışılırsa  taekwondonun içi boşalıverir ve rakibi alt etmek için gerekli güç kayboluverir.Karakter yapınızın içi boşalır.Çünkü çalışmalar boyunca sürekli olarak karakter yapınız oluşur.Bu sizin kendinizi geliştirme sürecinize bağlıdır.Çalışmaların amacı gelişimdir.Taekwondo önce sizi rakiplerinizi yeterince alt edebilecek güce kavuşturur, sonra çalışmalar süresince hayatın anlamını fark ettirir ve hayatınızdaki düzensizlikleri yok etmeye çalışır.
Taekwondo zafer içindir çünkü insanın hayatını esas alır..Zaten bu yüzden taekwondo çalışmanın bir manası olur.

Tabi ki her durumda bozgun ve mağlubiyet insanın hayatından vazgeçivermesini pes etmesini içermez.Hayatın değişik sitilleri içinde zafer ve bozgun birbiriyle karışmış iç içe girmiş durumdadır.hayatta öyle durumlar arz eder ki zafer veya bozgun hayatın içinde mutlak gerçek değildir.Bu nedenle taekwondocunun neyin zafer neyin bozgun anlamına geldiğiyle ilgilenmeden  her zaman için hayata sürekli sarılmak bir gerekliliktir..Bilgisiyle,duyuları ve zekasıyla  kendini geliştirmeli,doğa üstü ve evrensel ,ruhi birikimlere ve Hikmet sahibi ve bilginin eseri olan karar ve hükümlere uyarak hayatını yönlendirmelidir.
Taekwondoda hükümlerin mihenk taşı, hem sade hem de karmaşıktır. Hayatta kalmak için , gerek yaşamak için gerekse adalet için   her savaşınızı kazanmalısınız.Ancak zafer kazandığınızda ,rakibi bozguna uğrattığınızda veya mağlubiyetinizde ,tasarı ve niyetlerinizi veya bunlara bağlı olarak ortaya çıkan duygu ve hislerinizi asla dışarı vurmamanız gerekir.
Bu kendine özgü hüküm,taekwondocunun hayattaki aktivitelerine başlama noktasıdır.Aslında bu şekilde insan hayatını her şeyin var oluşundaki farksızlıklardan ayırabilir ve anlamlı kılar.
Ölüm veya yaşam hemen burnunuzun dibindedir.Her an hayatınız bitiverebilir.Bu nedenle başınıza gelen ve yaşamınızı tehdit eden durumlarda  kafanızı karıştırmadan sakin bir akılla yapılanın en iyisini yapmalısınız.Ne hayata aşırı bağlanmanız nede ölüm korkusu içine düşmemeniz gerekir. Ölümden korkunuz yeteneklerinizin daha verimli çalışabilmesini sağlamaz üstelik kısıtlar.hayata aşırı bağlılık ve sevginizde sizi asla ölüm tehlikesinden uzaklaştıramaz.Zafer ve başarı kazanmanız için tüm bunları aşmalısınız.
Hayat ve ölüm temel olarak ele alındığında pek farklılık arz etmezler. Aslında hayat ve ölüm birbirini tamamlayan bir sirkülasyona sahiptir.Hayat ,ölüm ve ebedi hayat.Bu nedenle ebedi ve sonsuz yaşam ölümle başlar .Ölmek zaman içinde ve ebedi hayatta yeniden doğmaktır.İnsan ezelden gelir, hali yaşar ve ebediyete intikal eder,Ezel ve ebet içindeki bu yolculukta yaşamın ve ölümün tarifini yapmak aslında zordur.Bu kavramlar ancak dünya hayatının görüntüsüyle ilgili kavramlardır, ruhi manevi dünyanın geçmişini ve geleceğini izah etmekten yoksundurlar.
Yaşamın faklılığı aslında sizin için tıpkı çöldeki serap gibi önemsiz bir illüzyon gibidir.Hayatınıza bir bakınız zaman ne çabuk geçti.Bir rüya gibi belki 20 belki 25 yaşındasınız .Aynı rüyayı bir kez daha gördüğünüzde ölüm sınırına yaklaşmış olacaksınız.Yaşam ve yaşama bağlılık isteği bu rüyayı bir iki kez görmenizi sağlar o kadar.Bu nedenle "bugün ölecekmiş gibi ahirete,hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışın" düsturu bizler için bir mihenk taşıdır.
Kazanmak ve kaybetmek aslında insanın hayatının bütünlüğü içinde hep aynı şeylerdir.Taekwondo müsabakalındaki en Büyük handikaplardan biride kazanma hırsı veya kaybetme korkusudur.İkisine de saplanıp kalmak insanın tüm bütünlüğünü yıkarak yeteneklerini sıfıra indirir.Nasıl ki yaşamı çok sevdiğimiz halde bir gün kaybedeceğiz   veya ölümden kaçtığımız halde bir gün mutlaka ona kavuşacağız.Bunlar mutlak bir gerçekse bunları bir tabu olarak aklımıza yerleştirmek ve korkularla yaşamak asıl felaketse.taekwondo müsabakalarında da tıpkı hayatınkine benzer  iki gerçek olur.Ya kazanırsınız yada kaybedersiniz.Ortası olmaz.İyi bir Taekwondocu mücadelesine başlarken kazanma hırsını veya kaybetme korkusunu bir kenara bırakır.Kazanmanınız önemlidir ama her şey değildir çünkü gün gelir kaybedersiniz.kaybetmeniz de önemlidir ama her şey değildir.Çünkü gün gelir kazanırsınız.Kazanıp, kaybetme sirkülasyonunu her taekwondocu yaşar.Taekwondo yaşamı süresince rakiplerine karşı sürekli kaybederek veya sürekli kazanarak bir mücadele sürdürür.Ama sürekli bir mücadele halindedir ve bu kendisini hayata da hazırlar.
Kazanma hırsının ve kaybetme korkusunun esiri olmadan,sonunda oluşacak kadere razı olarak  sadece doğru bildiğinin mücadelesini yapmaya başlar.Önemli olanın mücadele etmek olduğunu öğrenir.Kolaylıklar karşısında rahat kazanabilir ama kaybetme ihtimalide vardır. Zorluklar karşısında da kaybedebilir ama kazanma ihtimalide vardır.Önemli olan mücadele etmek ,savaşmak arzu ve isteğidir.Hayatın kendisinin anlamı da budur.İnsan ölmek için yaşamaz  veya yaşamak için ölmez.İnsan mücadele eder. Ona emredilende budur.Ama mutlak gerçek ki insan yaşar ve ölür.Mesele insanca yaşayıp insanca ölmekte..Taekwondonun bu özelliği Dini inançla  taekwondo arasındaki  ayniyeti gösterir ki hiç bir fark göremezsiniz.Dinimiz insan hayatının ezelden ebede olduğunu ölümün yeniden bir yaşamın başlangıcı olduğunu ve kurallara ve emirlere bağlı olarak yaşarsak nasıl ki çok mükemmel bir yaşamın bizleri beklediğini , ölümün bir yönüyle güzelliğini anlatarak bir ruhi rahatlama ve huzur sağlıyorsa,
taekwondoda dünya yaşamında kaybetmenin son olmadığını önemli olanın mücadele etmek olduğunu bunun zamanla kazanma ve zafer olgusunu beraberinde getirdiği alışkanlığını verir.
İnsan hayatının sona ereceğini bildiği halde nasıl yaşama bağlanıyor ve çok yaşamak istiyorsa,dünya yaşantısında da tehlikelerle karşılaşacağını bilse bile mücadeleden kaçmamayı öğrenmesi lazımdır.Taekwondo insana bu mücadele azmini verir.Taekwondocu bu şekilde haksız yere kolay kazanmayı da istemez ,ama kaybetme korkusuyla da zor olanı asla terk etmez.Kazanması ve kaybetmesi de ilkeli ve takdire şayan olmalıdır.Bu düşünce ve duygu birikimi onu hayatta her zaman başarılı kılar.Kazanma ve kaybetmenin temel manaları nedir.Kazanmak demek   istediğinizi elde etmektir, arzunuzu gerçekleştirmektir.Hayat böylece sürer ve her anında hep başka bir istek ortaya çıkar ve geçmiş unutulur.Bunun tersine de kaybetmek denir.Gerçekten bir sorun kendinize gerçek zafer nedir.Önce bir kalbinize ve duygularınıza sorun.Hiç hayallerinize ulaşabildiniz mi?
Gerçek bir taekwondocu olarak zafer sizin için şudur.yenildiğinizde rakibinize karşı kin ve nefrete  ,kazandığınızda ise gurur ve kibre kapılmamak.Müsabaka sonunda siz veya rakibiniz ,hanginiz daha iyi ise zafere ulaşacaktır.Taekwondoda müsabakalar başlar ve  o gün biter.Kazanırsınız ,kazanırsınız ,kazanırsınız ..dördüncüde kaybedersiniz .O anda da kazandıklarınızın bir değer ifade etmediğini anlarsınız.Kaybedersiniz,kaybedersiniz ama gün gelir kazanır ve şampiyon olursunuz.Kazanma ve kaybetme sirkülasyonları kişiyi hayata hazırlar.kazanınca gurur ve kibir yok,kaybedince de kin ve nefret yılgınlık ve bitkinli olmayacak.Önemli olan sürekli mücadele mücadele.....İşte hayatın kendiside bundan ibarettir.İnsanlardaki ruhsal çöküntülerin, depresyonların kaynağı bir felakette ruhen yıkılıp mücadele azmini kaybetmelerinden ve o bozgunu çok önemsemelerinden kaynaklanır. Veya içine düştükleri zafer sarhoşluğu da kendi ruhi felaketlerini hazırlar..Taekwondocuda bunlar asla olmaz .Ne gurur ve kibir ne yılgınlık ve hayata küskünlük.