Genel çerçevede hakemliğe bakış açısı
 Başarılı bir hakem nasıl olmalıdır

 İyi bir hakem kendi konusuna hakim olmasının yanında tereddüt ettiği bir ortamda dahi derhal karar mekanizmasını harekete geçirerek deneyimli bir yargıç kadar kılı kırk yararak sonuca (çevresinde  yorum ve tartışmaya mahal vermeden )  varabilmeli...

 Kuralları iyi bilmeli iyi analiz etmeli, kuralları kendi anladığı gibi değil anlatıldığı gibi yorumlamalı iyi bir satranç ustası gibi hamleyi zamanında yapmalı ki iş işten geçmiş olmasın yarışmacıları maç anında gözleri ile projektör gibi takip edebilme yeteneğine sahip olmalı

 Olaya saliselik müdahale de bulunabilme kabiliyetine sahip olmalı kortta, ortaya çıkmasında ve yan sandalyeye  oturması anında çevre ile tüm irtibatını zihinsel olarak kesmeli

 Tek düşüncesi 2 yarışmacının gösterdikleri performansa göre zihni- buton ve  beyni arasında transa geçmeli ne tribün  nede antrenör  nede sporcuların sözleri etkisinde kalmamalı  kendinden emin ve kararlı olmalı kuralları beyninde sanki  bir halı dokumuşçasına kortta olmalı, ortada yarışma yönetirken de  heyecandan arınmalı gayet sakin kendinden emin ara sıra  jüri ve skor bordu hatta koçları gözleriyle okuyabilmelidir.

 Bu öğelerden Bir tanesi  noksan dahi olsa  o zaman türbülansa girmiş uçak gibi havada süzülür bundan dolayıdır ki o an çevreyi ve kendisini endişeye sevk eder ki bu da olumsuz bir tablonun ortaya çıkmasına neden olur.

 Hele hele görev alanına geldiğinde tüm negatif düşünce  ve duygulardan  arınmalı örneğin  hastası olabilir çevresi. Vs.vs. ........

 Hepsini unutmalı yarışma alanına gelmeden kendini test etmeli

 Yarışma alanına geldiği andan itibaren görev arkadaşları sporcu  ve antrenörlere sevecen gerektiğinde de otoriter olmalı. Bazen  yarışma atmosferi içerisinde insanız hatamız olabilir antrenörlerinde hatası olabilir onlarda insan önemli olan  hatayı erken fark edip hatayı

Tekrarlamamaktır. Daima dozu iyi ayarlama yapabilmeye  çalışma gayreti içerisinde olmalı fazla üzerine  vazife olmayan konularda yorumcu olmamalı yorumlardan kesin kes uzak durmalı bilmeli ki  o yorumu yapacak bir üst mercicin daima olduğunu zihnine yerleştirmeli kısaca ressam olmadığı halde eline tuval  ve yağlı boyayı alıp ressamlığa soyunmamalı soyunursa tüm boyaların çevreye ve üzerine dağılacağının farkında olabilmeli

 Örneğin doktor gribal enfeksiyon geçiren hastaya penisilin iğnesini vurması gerekiyorsa önce hastayı test ediyor  alerjisi var mı. V.s.  test sonucu nihai reçete yi yazıyor.

Hakemde gerektiğinde bir doktor gibi olmalı karşısındakine yüksek dozda vitamin verirse o zaman arıza baş gösterir.

Kendi görevini aşan konularda  söylemde bulunmaması daima kendi  lehine oluşacaktır. Oturması gereken yerde oturabilmeli şayet konuşması  gerekiyorsa yine kalıbın dışına çıkmadan konuşabilmeli  alt üst ilişkilerine önem verebilmeli  oturaklı ve ağır olmalı  maç  yorumu  kesinkes yapmamalı şayet maç yorumu kendisinden istenmiş ise   bunu yazılı  MHK ‘ye verebilme erdemliliğini göstermeli kesinlikle  gurup  oluşturma  girişiminden uzak  durmalılar. Örneğin ; bir restorandasınız  restoranda çeşitli  görüşlerde sahip onlarca kişi olabilir.  Dikkat edildiğinde restoranda  gelenlerin hepsi aynı tip yemek siparişi vermez mönüde  herkes özgürdür.  Ve herkesin damak tadı farklıdır. Biz bunu yadırgayamayız. Ama bilmeliyiz ki madem o toplumdayız  o toplumda o havayı istesek de  istemesek de teneffüs etmek zorundayız buna alışmalıyız. Bir defa düşünmeliyiz. Sporcu antrenör   oraya gelene kadar ne gibi evrelerden geçiyor onu iyi analız etmeliyiz ki başarı grafiğimiz yükselsin önce konuya karşı tarafın gözü ile de  bakmak gerektiğini unutmamalı.

 Burada öğreticilere de  görev düşmekte 24 tane maddeyi yüzlerce fıkrayı  yüzlerce bendi iyi analiz iyi yorumla okuyuculara anlatabilmeli okuyucu  sorduğu zaman şu kuralın  yorumu nasıl v.s dediğinde ıh mıh derse o zaman bir çuval inciri berbat edilmesine ön ayak etmiş oluruz.

 Gerçi öğretici  hocalarımız kuralları nokta ve virgülüne kadar analiz ettiği gibi WTF yi günlük takip etmektedirler diye düşünüyorum. Antrenör  ve sporcularda çağı yakalamış durumda  anlamda bilgi dağarcıklarını son derece geliştirmiş durumdalar kısaca yenilikçiler  ancak parmakla sayılır derecede az bir iki dostumuz iyi niyetli çizgilerini bazen agresif  çizgiyle istemeden yok etmeye çalışıyorlar

 Gerçi insan olarak zaaf noktalarımız içerisinde duygusallığımızı istemeden ön plana çıkartmaya meyilli gibi gözüküyoruz görevimiz ne olursa olsun hakem yada antrenör duygusallığı benliğimizden söküp atmalıyız ki hedefi yakalayabilelim.

 Örneğin : federasyonun nihai talimatnamesinde onlarca madde ve fıkra var madem yarışmaya geleceğiz   bu fıkraların dışına çıkmakta ısrar edersek kendimizden bir şeylerin kaybolduğunu

Uzun vadede göreceğiz onun içindir ki  kurum bizden ne istiyorsa onu yapalım yeter bazen oluyor lisans vizesini unutanlar lisansını unutanlar kuşak problemi olanlar bunlar doğal ve normal gözükebilir. Ancak kurumun koymuş olduğu kıstaslar karşısında anormal bir tablo ile göz göze gelebiliriz o zaman kurum bireyleri olarak çaresizlik içersinde üzülmekten başka ve nasihat tan başka  kare kare kurumun resmi fıkralarını izahtan başka elimizden bir şey gelmiyor bu durum sporcuyu da   psikolojik olarak ileri ki dönemlerde olumsuz etkiliyor düşünün bir kere 300-400 km yol kat etmişsiniz  lisansınız vizesiz v.s. yarışmaya alınmamak sporcu açısından çok karmaşık bir durum burada antrenörlerimiz daha dikkatli ve özverili tavır sergilemeleri gerekiyor gerçi idarecinin de  konuya hakim olması gerekmektedir. Gerçi bu gibi pozisyonlar yani çok nadirde olsa karşılaşılabiliyor.

 Hakem olsun antrenör olsun maçın bir bütün olarak bilgi dağarcıklarını da  depolamaları ve yorumlamaları gerekir  ve bazen de kendi kendilerine sormalıdırlar.  Benden neler yapmam istendi ben ne yaptım  başarılı olabilmek için çalıştım mı ? yoksa ben bilirim ben büyüğüm ben şöyleydim ben böyleydim ben şunu isterim benim şurada olmam lazım dersek ancak kendimizi kandırmış oluruz. Kısaca özetlememiz gerekirse hakem objektif ve yansız karar mekanizmasını harekete geçirebilen negatif duygulardan kendini arındırmış herkese eşit uzaklıkta ve eşit mesafede olan Ahmet ‘e farklı Mehmet’e farklı portre çizmeyen kuralları herkese eşit şekilde uygulayan duyusu ve ön sezisi  süper çalışan geniş hareket kabiliyetli bir yelpazeye sahip bir figür çizen olabilmeli duygularının esiri olmaması gerekir fazla dolaşmamaya özen göstermeli örneğin spor salonlarına dolaşmaya gereksinim duymamalı yanlış anlaşılmaya mahal verecek tavır ve hareketlerden kaçınmalı önce sporcuları ve kurumu sonra kendini düşünmeli şu benim hocam şu benim büyüğüm sayılır deyip düşüncesi ile kişileri basamak yapıp bir dama atlayacağını düşünürse yanılmış olur. Beklemesini bilmeli daima bekleyen verilen  görevlerinin en iyisini yapmaya çalışan olmalı, isteyen olmamalı daima aranan olmalı nasıl en iyiye ulaşırım diye çalışmalı yeniliğe hazır ve kaprisli olmamalı durumdan vazife çıkartıp kaytarmamalı. Ben olsam şöyle yapardım cümlesini ne başkalarının nede kendi mesai arkadaşlarının yanında fısıldamamalı çalışıp en iyisini yapmaya gayret etmeli bir sorunu olduğunda gideceği adresi iyi bilmeli gideceği adresi bilemezse kapıların kendisine kapanacağını hissetmeli  kısaca direkt kurumun sorumlu kişilerine problemlerini anlatmalı kurallar konusunda anlamadığı hususlar var ise yazı ile kurula baş vurmalı bu hakem yönetmeliği ilgili fıkrasında da  açık ve net belirtilmiş.

 Gerçi genel atmosfer içerisinde ön yargısız bir değerlendirme yapmak gerekirse sporcuların başarısı için seçici kurum hakemlerin nadirde olsa gözden kaçırdığı nüanslar olabilir.  Sporcuyu gözden kaçırabilirler. O an seçici kurum devreye giriyor seçmeye davet ediyor en sonunda doğrunun ortaya er yada geç çıktığı kanaatindeyim. Hatırlarsınız her hafta sonu  tv lerde futbol analiz programlarına yer verilir. Futbol eleştirmenleri futbol hakemlerinin grafiklerini tartışırlar çevremize baktığımızda spor evrensel olduğu için ne kadar branş varsa hep hakem yorumları antrenör yorumları  sporcu yorumları ve idareci yorumları hep olmuştur.

Biz bunlara alışık olmamızın yanında daha duyarlı en az yanlışı nasıl asgariye indiririz onun düşüncesi içerisinde olmalıyız.

Gerçi yıldızlarda ulusal takımımız Avrupa birincisi oldu. Gençlerde Avrupa derecelerimiz universiyat da genel klasman 2. liği büyükler Avrupa şampiyonasında derecelerimiz daha nice büyük dereceler o halde diğer kurumlara bakarak bizim kurumumuzu başarılı addedebiliriz. Bu da kurumun özverili çalışmaya gayret ettiğinin bir göstergesi olsa gerek.